10 Mart 2009 Salı

DEVLER YİNE SAHADA, YİNE KARŞI KARŞIYA...

Elif DURGUN


İtalya ve İngiltere... Dünya futboluna her zaman yön vermiş bu iki ülkenin takımları her yıl neredeyse istinasız olarak Şampiyonlar Ligi’nde karşı karşıya geliyor. Günümüz gladyatörleri, bazen Giuseppe Meazza’da, bazen Old Trafford’da bazen de Stamford Bridge’de çarpışıyor. Ve bu maçlar, çoğunlukla, kolay kolay unutulmayacak birer futbol şölenine dönüşüyor.
Örneğin 2005’te İstanbul’da oynanan Milan – Liverpool finali kimin aklından çıkabilir? Ya da 1998’de Manchester United ile Juventus arasında oynanan yarı final maçları?
İtalyanlar ve İngilizler’in, kulüpler bazındaki bu kapışmaları artık neredeyse “ezeli rekabet” boyutuna ulaştı. Bir sene Avrupa’nın kuzeyi kupaya damgasını vururken, öbür sene Akdenizliler Şampiyonlar Ligi’ne adeta ambargo koyuyor. Ya da finallerde fırtınalar kopuyor. Bazen bir maç da 3 iklimi birden yaşatıyor, izleyenleri aynı maçta hem sevinçlerine ve hem hüzünlerine ortak ediyorlar.
Bazı yıllar öyle oluyor ki, Avrupa’nın iki yakası hem çeyrek finalde, hem yarı finalde hem de finalde çarpışıyor. Tıpkı rekabetin doruğa ulaştığı 2007’deki gibi…
O sezon çeyrek finalde Roma’yla eşleşen Manchester United ilk maçta konuk olduğu Roma Olimpiyat Stadı’ndan 2-1 mağlup ayrılırken, sadece 6 gün sonra Old Trafford’da konuk ettiği İtalyan ekibine tam 7 gol atmıştı. Bu büyük zaferle yarı finale adım atan Kırmızı Şeytanlar bu kez karşılarında Milan’ı bulmuş ve işlerinin kolay olmayacağını anlamıştı. İlk maçta 3-2 galip gelen Manchester United için rövanş ise tam bir hezimetti. Yarı finalde İngiltere Şampiyonu'nu saf dışı bırakan Milan, finalde bu kez başka bir İngilizi, tanıdık bir ismi, Liverpool’u görüyordu. Ancak kırmızı-siyahlılar 2005’te İstanbul’da ellerinden kayıp giden kupayı bu kez Ege’nin karşı kıyısında, Atina’da, Liverpool’dan söke söke alıyordu.


Şampiyonlar Ligi’ndeki bu özel rekabette çok ilginç notlar da var elbette.
2003’te Milan, Juventus ve Inter ile son 4’e 3 takım yollayan İtalyanların ardından geçtiğimiz yıl da finallere İngilizler 3 takımla damgasını vurmuştu.
Son 4 final maçında, mutlaka 1 İngiliz takımının adını görüyoruz. Son 6 yılda, 3 kez final oynayan Milan’ın ise bu yıl adı UEFA’da bile yok. 1992’den yani Şampiyonlar Ligi’nin 'yeni' resmi tarihinden bu yana İtalyanlar toplamda 4 kupanın sahibi olarak, 3 kupaya sahip İngilizlere karşı 1 farkla üstünlük sağlamış durumdalar.
İki ülke arasındaki maçlar hafızalarımızda hep güzel anlarla yer etmiş olsa da, bir Heysel Faciası var ki, hep karanlık bir tarafta yer alacak. 1985’teki final, yani Juventus’la Liverpool arasında Brüksel’de oynanan karşılaşma, 2’si çocuk 39 futbolseverin ölümüyle sonuçlamış, Platini’nin penaltıdan attığı tek golle kupayı kazanan Juventus’ta ise sevincin yerini hüzün almıştı. Bu olaydan sonra İngiliz takımları tam 5 yıl kupalardan men edilmişti.
Bu yıla dönersek, finaller öncesindeki karşılaşmalarda, iki ülke takımları arasında yine 3 eşleşme gerçekleşti. Şubat’ın son haftası oynanan ilk maçlarda Chelsea, Juventus’u ağırladı ve siyah-beyazlıları tek golle evine yolcu etti. Arsenal ise Roma’yı konuk etti ve başkent ekibi de tıpkı Juventus gibi 1-0’lık skorla, adadan mağlup ayrıldı. Giuseppe Meazza’ya çıkan Kırmızı Şeytanlar ise Inter karşısında gol bulamadı. Oysa Sir Alex Ferguson’un “başının belası” Jose Mourinho da, Manchester United’ı uzun bir aradan sonra “yine” mağlubiyetle tanıştırmak istiyordu.
Şu an için avantaj, İngiliz takımlarından yanaymış gibi görünse de, bu özel rekabette (ve pek tabi ki futbolda) her an her şey olabiliyor. Yani rövanş maçları bayağı can alıcı geçecek gibi görünüyor.

Hiç yorum yok: