Elif DURGUN
Daha önce nerelerdeydi? Neden bu kadar geç taht kurdu futbolseverlerin gönüllerinde? Ve en önemlisi neden bu kadar erken gözlerden uzaklaşmayı ve futbolu bırakmayı seçti? Salvatore Schillaci… Nam-ı diğer Toto! Yani 1990 Dünya Kupası’na hem golleriyle hem de o 'vahşi' bakışlarıyla damgasını vuran isim.
İtalya 90’ın, dünya kupaları tarihinde her zaman ayrı bir yeri olacak... Arjantin’in Maradonası ve Burruchagası, Almanya’nın Klinsmannı, Moelleri ve Haessleri, İngiltere’nin Gascoignei ve Linekeri, Hollanda’nın Van Basteni, Gulliti ve Rijkaardı vardı.
Ve bir de İtalya… Yarı finale kadar ulaşmış ancak penaltılara giden bir karşılaşma sonunda Maradona’nın Arjantinine elenmekten kurtulamamış, yıldızlarla dolu bir takım. Bu takımda kimler yoktu ki; Zenga, Maldini, Donadoni, Mancini ve hatta Ancelotti. Ancak bu takımda başka bir isim daha vardı ve adını bu turnuvadan sonra tüm dünya ezberledi: Salvatore Schillaci.
O zamanın formaları gibi gösterişten uzak duran bu İtalyan için ‘geç keşfedilmişti’ desek yanlış olmaz. Çünkü 26 yaşında bir Dünya Kupası turnuvasında hem gol kralı olmayı başaran hem de turnuvanın en değerli oyuncusu olmayı başaran bir İtalyanın en iyi ihtimalle 2-3 yıldır Serie A'nın en parlak yıldızlarından biri olması gerekirdi. Ama Schillaci için işler böyle değildi. 1988-89 sezonunda Serie B’de Messina forması giydiği sırada takımın başına geçen bir Çek taktisyen -ki bu isim Zdenek Zeman oluyor- sayesinde gol olup yağan 25 yaşındaki Toto, attığı 40 küsür gol sayesinde ertesi sezon Serie A’ya Juventus formasıyla ayak basıyordu. O sezonda yakaladığı dikkat çekici performans ona milli takım kapılarını da açtı. İtalya’nın ev sahipliği yaptığı turnuva sayesinde dünya futbolu yepyeni bir yıldız kazanacaktı...
Schillaci, yedekten oyuna dahil olduğu Avusturya maçından sonra sırasıyla Çekoslavakya, Uruguay, İrlanda, Arjantin ve 3. lük madalyasını getiren İngiltere maçlarında ağları havalandırmıştı. Ve attığı bu 6 gol sayesinde hem turnuvanın gol kralı olmuş, hem en değerli oyuncusu seçilmişti. Tabii bir de mahalle maçlarında bazen Prekazi, bazen Van Basten, bazen Maradona olan çocuklar şimdi de Schillaci oluyordu.
Yalnız, milli takım dönüşü Juventus’ta geçen 3 sene o yılki kadar sarsıcı olmadı. 4 yılın sonunda Torino’dan Milano’ya geçen golcü, İnter’de oynadığı 2 sezon boyunca sadec 30 maçta forma giyse de 11 gol kaydetmeyi de başardı.
Ama sonrasında ne olduysa, kıta değiştirmeye karar verdi Schillaci ve Japonya’ya gitti. Uluslararası turnuvaların yıldızlaşan oyuncularına bayılan Japonlar Toto’yu bağırlarına bastı, tıpkı İlhan Mansız örneğinde olduğu gibi. Yanlız tecrübeli İtalyan formasını giydiği Júbilo Iwata’da, Türk meslektaşının yaptığından çok daha fazlasına imza attı.
Uzakdoğu’da geçirdiği 3 yılın ardından ülkesine dönen Toto, futbolu bırakmakla bırakmamak arasında bocalarken resmi olarak 1999 yılında kramponlarını astığını açıkladı. Şimdilerde doğduğu yer olan Palermo’da sahibi olduğu futbol okulunda İtalyan futboluna yeni gençler yetiştirmeye çalışıyor.
Bundan birkaç yıl once yine İtalya’da bir televizyon şovuna katılarak hayranlarının gözünde karizmasına leke düşürmüş olsa da, Dünya Kupaları tarihindeki yeri her zaman tertemiz kalacak… Salvatore Schillaci… Nam-ı diğer Toto!
İtalya 90'da karşı karşıya gelmiş iki yaşlı kurt... İrlanda'dan Ray Houghton ve turnuvanın kahramanı Toto! Boylesports aracılığıyla Dublin'de buluşmuşlar.
24 Aralık 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
güsel yazı olmuş,bu blogu geç buldum ama gerçekten güzel yazılar var.
Yorum Gönder