10 Haziran 2009 Çarşamba

SEZONUN ARDINDAN: SERIE A

Elif DURGUN


Serie A’da yeni sezon başlamadan önce yarım adanın yeni konukları vardı. Ronaldinho sansasyonel bir törenle Milan’a imza atmıştı. Mourinho kariyerine verdiği bir yıllık aranın ardından Inter’in başına geliyordu. Juventus ise neredeyse takımın tamamını yenilemişti. Peki bu sezon Roma’nın ya da Fiorentina’nın şampiyonluk şansı olabilir miydi?
21 eylül 2008: Milan – Lazio: 4-1
İspanya’da Real Madrid, Almanya’da Schalke ve Bayern Munich, Türkiye’de de Fenerbahçe ve Galatasaray derken İtalya’nın bu yılki “büyük” hayalkırıklığı da Milan oldu. Kırmızı-siyahlılar ligdeki ilk galibiyetini 3. haftada Lazio’ya karşı alacaktı. Lazio ise bu mağlubiyetle 2 haftalığına olsa sahip olduğu liderliği Inter’e bırakacaktı.
28 eylül 2008: Milan – Inter: 1-0
Serie A’da Milano derbisi futbolseverlere bu yıl erken bir heyecan yaşatacaktı. Ligin henüz 5. haftasında karşılaşacak iki ekipten hangisi bu maçı kaybetse önünde bunu telafi edebileceği uzun bir zaman olacaktı. Inter’in hesapları arasında mağlubiyet de vardı belki ama böylesini beklemiyordu. 9 kişi kalışının ardından, görülen sarı kartlar da Mourinho’nun elini kolunu bağlayınca, Milan’a da yeni transfer Ronaldinho’nun ayağından bulduğu tek golle Inter’i devirmek kaldı. Böylece o haftada evinde Torino’yu yenen Lazio 2 haftalığına yine liderliğe yükselecekti.
19 ekim 2008: Roma – Inter: 0-4
Serie A’da ilk haftalar kıran kırana geçerken; Inter, Roma deplasmanına çıkmaya hazırlanıyordu. Olimpiyat Stadı, bir büyük büyücünün şovuna sahne olacaktı. Zlatan İbrahimoviç’in başrolde olduğu bu deplasmandan Inter, 3 puanı 4 golle alarak dönüyordu.
19 ekim 2008: Milan – Napoli: 1-0
Inter’e, Roma’da aldığı farklı galibiyet yaramamış olmalıydı. Çünkü başkent dönüşünden sonra aldığı beraberlikler yüzünde Udinese de Serie A’da liderliği kısa süreliğine de olsa tadan takımlardan biri olmuştu…
Inter’in puan kayıplarından faydalan sadece Udinese değildi, en büyük rakibi Milan da bu süre içerisinde Inter’in üstüne çıkmayı başarmıştı. 10. haftada Napoli’yi konuk eden kırmızı-siyahlılar tek golle aldığı 3 puanla liderliğe yükseliyordu. Ancak Milan bu mutluluğun tüm sezonda sadece 1 hafta süreceğini nerden bilebilirdi?
9 Kasım 2008: Inter – Udinese: 1-0
Yeni takımı Inter’le Serie A’daki ısınma turlarını tamamlayan Jose Mourinho için artık sazı eline alma vaktiydi. 11. haftada Milan puan kaybederken, Inter’de Udinese’yi tek golle geçiyor ve böylece sezon sonuna kadar hiç bırakmayacağı zirveye kuruluyordu.
22 Kasım 2008: Inter – Juventus: 1-0
13. hafta İtalya’nın en büyük kapışmalarından birine sahne olacaktı. Inter, Juventus’u konuk ediyordu. Siyah-beyazlı ekip bu sezon boyunca liderin bir şekilde arkasında olmayı sürüdürecekti. Ama bu lidere ne kadar rahatsızlık veriyordu, bu nokta tartışılabilirdi. Atışmalar, kapışmalar ya da polemikler olacaktı. Ancak şuan Serie A’da sular durgundu. İşte tam bu haftada Inter, Juventus engelini tek golle aşınca, takipçileriyle arasındaki puan farkını da açmaya başlayacaktı.


14 aralık 2008: Juventus - Milan: 4-2
Inter için Milan maçını da, o maçta kaybettiği 3 puanı da, erken yaşamak bir avantaja dönüştü diyebiliriz. Çünkü hemen peşindeki rakipleri, sezon başındakinden çok daha kıymetli hale dönüşen puanları alabilmek için birbirleriyle derbiden çok sonra oynuyorlardı. 16. haftada bunlardan biriydi. Torino Olimpiyat Stadı’na konuk olan Milan, sadece, 4 gol yediği Juventus’a mağlup olmadı, o hafta kazanan lider Inter’e yenildi ve aradaki puan farkı da 9 puana çıkmış oldu.
17 ocak 2009: Milan - Fiorentina: 1-0 / 18 ocak 2009 Atalanta – Inter: 3-1
Liglerde sezon araları milli maçlar sebebiyle erken verilmişti. Serie A’da rövanş maçlarının startı verilmeden önceki son maçlar ise 19. haftada oynanacaktı. Milan bu sırada David Beckham’ı renklerine bağladı, Kaka ise Milan taraftarının gönlünü çaldı. Fiorentina karşında alınacak 3 puan hesapları tazeleyebilirdi. Inter ise Atalanta deplasmanına çıkıyordu. 3 cephede birden savaşan Mourinho’nun takımı ligdeki 2. mağlubiyetini Alp dağlarının etkisinden olsa gerek bu şehirde alacaktı. Her şey Milan’ın istediği gibi gitmişti. 28 ocak 2009: Catania - Inter: 0-2
21. haftada oynanan telafi maçlarında bu kez her şey Inter’in lehine gelişecekti. Takipçilerinden Genoa ve Milan birbirleriyle oynuyor ve puan kaybediyor, Juventus ise Udinese’ye mağlup oluyordu. Inter ise Catania deplasmanından 3 puanla dönerken puan farkını yeniden açmayı başarıyordu.
15 şubat 2009: Inter - Milan: 2-1
Ligin 24. haftasında Inter karşısına çıkan Milan, maçta baskılı olan taraf gibi gözükse de skor avantajını çok erken ele geçiren rakibi karşısında bir türlü istediğini elde edemedi ve puan kayıplarına bir yenisini eklemiş oldu. Inter için ise bu arada farkı daha da açmak anlamına geliyordu.
1 mart 2009: Inter - Roma : 3-3
Hafta içinde UEFA Kupası macerasını tamamlayan Milan, Serie A’ya kesin dönüş yapmıştı. Puan farkı ise giderek açılıyordu. Juventus haftanın açılış maçında Napoli karşısında galip gelmeyi başarmıştı. Puan kaybına tahammülü olmayan Milan’a 26. haftada bir darbe de Sampdoria’dan geliyordu. Inter ve Roma ise sezonun en zevkli karşılamalarından birini oynuyordu. Toplam 6 gole karşılık taraflar 1’er puanla yetinmek zorundalardı. Milan ve Inter arasındaki puan farkı 12’ye yükselmişti.


22 mart 2009: Inter-Reggina: 3-0
Sivridiliyle tanınan Jose Mourinho puan farkını da sağlayınca rakiplerini kızdıracak açıklamalar yapmaya başlamıştı. Juventus, Milan ve Roma için "Sezonu bir kupa bile alamadan kapatacaklar" diyen Inter teknik direktörüne cevap “il Capitano’dan” geldi ve büyük kaptan “kazanılan kupa hesabına girilecek olursa, Mourinho'yu 5'e katlayacağını” belirtti. Ama Inter, Şampiyonlar Ligi’nden elense de, Serie A’da emin adımlarla şampiyonluğa yürüyordu. 29. haftada Reggina’yı 3-0’la geçen lider, Juventus’la olan puan farkını 7’ye, Milan’la olan puan farkını ise tam 14’e çıkarmıştı.
11 nisan 2009: Lazio - Roma : 4-2
Serie A’nın her zaman ses getiren karşılaşmalarından biri de, Lazio ile Roma arasında olanlardır. Bu sezon her iki takım da ligde hedefledikleri yerlerden epey uzaktaydılar. Başkent temsilcileri, 31. haftada bu kez kazanıp sadece tarartarlarını mutlu etmek istedikleri bir maça çıkıyorlardı. Tansiyon yine yüksekti. Sonucunda, her ne kadar baharın ilk günlerinin güzelliğine yakışmasa da 3 kırmızı kart çıktı, ayrıca da bir futbolseverin istediği şekilde 6 gol.
18 nisan 2009: Juventus - Inter: 1-1 / 19 nisan 2009: Milan - Torino: 5-1
Milan-Inter rekabeti de büyüktür ama Inter-Juventus rekabeti her zaman daha büyüktür. 32. hafta, ligin bitimine az bir süre kala, bu büyük rekabete sahne olacaktı. Ve bu karşılaşmadan çıkacak her sonuç Milan’a bir şekilde yarayabilirdi ki, istediklerinin en iyisi oldu. Taraflar Torino’da 1’er puanı paylaşırken, Milan’da bir başka Torino temsilcisini 5-1 ile geçiyor ve puan farkını kapatması zor gözükse de ikinciliğe yerleşiyordu.
26 nisan 2009: Napoli - Inter : 1-0
Napoli sezona iyi başlamış olsa da sonunu iyi getiremedi. Edoardo Reja ile yollarını ayıran maviler Roberto Donadoni ile anlaşmıştı. Ancak yeni teknik adamla bir türlü galip gelemiyorlardı. Ta ki lider ve artık neredeyse şampiyon Inter’i konuk ettikleri o maça kadar. 14 haftalık kötü gidişe Inter karşısında dur diyen Napoli, lideri bu sezon yenen 3. takım olmayı başarıyordu.
16 mayıs 2009: Udinese - Milan : 2-1
Ligin bitimine 3 hafta kalmıştı. Inter şampiyonluğunu ilan etmiş gibi görünüyordu. Milan ise rakibini yakalayamasa da aradaki puan farkını daha aza indirebilirdi. Ama Udinese, karşısında alınan 2-1’lik mağlubiyet, farkı azaltmak yerine daha da açıyordu.


24 mayıs 2009: Milan - Roma : 3-2
Sezonu çoktan kapatan Milan, yeni sezonun planlarını yaparken şimdi kendisine bir de yeni bir kaptan bulmak zorunda kalacaktı. Çünkü İl Capitano bu sezon Guiseppe Meazza’daki son maçta jübileye hazırlanıyordu. Futbol tarihinin son 20 yılına damgasını vuran isimlerden biri olan kaptanın vedasında Roma’ya mağlup olan Milan evindeki son maçtan biraz buruk ayrılsa da, Inter’in de mağlup olmasıyla biraz olsun seviniyordu.
31 mayıs 2009: Inter - Atalanta: 4-3
Ve artık kutlamalar başlayabilirdi. Inter, şampiyonluk kupasını kaldırmadan önce, sezonun son maçında ilk yarıda mağlup olduğu Atalanta’yı ağırlıyordu. Bu maçta da mağlup olabilirdi, şampiyonluk kesinleşmişti. Hatta az daha mağlup oluyordu da… Ama neyse ki İbrahimoviç vardı. Sihirbaz yine yapacağını yaptı ve kutlamaların daha da anlamlı geçmesini sağladı. Muhteşem bir törenle kupasına kavuşan Inter böylece geleneği bozmuyor ve üst üste 4. şampiyonluğunu kutluyordu.


Şampiyonluğu muhteşem bir seremoni ve çoluk çocuk kutlayan Interliler...

Hiç yorum yok: