1 Şubat 2011 Salı

YAŞLI KITANIN YENİ YILDIZI: GIUSEPPE ROSSI

Elif DURGUN


Çocukluğunun büyük kısmı Barcelona’da geçmiş olsa da Lionel Messi ya da o coğrafyaya yakın olsa da Cristiano Ronaldo, La Liga'nın ‘gerçek’ yabancılarından...
Hiç ‘yabancılık’ çekmeden takır takır oynayan Mesut, hem Sevilla’da hem Barcelona’da kariyerini kupalarla süsleyen Dani Alves, harika çocuk Angel Di Maria...
La Liga’nın bu yılki istatistiklerine de damga vuran bu ‘yabancı’ oyuncuların haricinde biri daha var ki, attığı ve attırdığı gollerle pırıl pırıl parlıyor: Giuseppe Rossi!
Villarreal’in 2007 yazında, Manchester United’a –açıklanmayan rakama göre- 10 milyon euro ödeyerek imza attırdığı genç İtalyan, bu sezon muhteşem işlere imza atıyor.
Pellegrini'’nin isteği sonucu İspanya'’ya adım atan golcü oyuncu, değişik kültürlerle büyümüş biri...
İtalyan bir aileden geliyor; kanını taşıdığı milletin formasını tercih etmesi de bu yüzden. Ancak resmi twitter sayfasında kendisinin de yazdığı üzere ‘memleketim’ dediği yer doğup büyüdüğü New Jersey. Hatta 23 yaşındaki oyuncu, eyaletin futbol takımı New Jersey Jets’in de sıkı bir destekçisi!
Villarreal’deki 4. sezonunda, henüz 20 maçta kendi kariyer rekorlarını alt üst etmiş durumda olan Giuseppe Rossi geçtiğimiz hafta içinde takımıyla olan sözleşmesini 2016'’ya dek uzattı. Ki kendisine, özellikle 2 yıl geçirdiği İngiltere'den oldukça büyük bir talep vardı.
Carlos Garrido ile sıkı bir ivme yakalayan Villarreal, ligin üst sıralarına tutunmuş durumda ve Garrido’nun ligdeki en büyük kozu da şüphesiz Giuseppe Rossi!
Bu sezon La Liga gibi bir zor bir alanda takımın en çok forma giyen 2. oyuncusu olan İtalyan, 20 maçta 12 gol ve 5 asistle oynuyor, ve bu rakamlarla her hafta çuvalla gol atan Ronaldo ve Messi'’nin ardında 4. sırada bulunuyor. Ardında kaldığı diğer isim ise Guardiola’nın gözbebeği David Villa...
Ligin yarısında bu istatistiklere ulaşan Rossi, aslında kendisini Parma altyapısından çıkaran Sir Alex Ferguson’a bir anlamda da selam çakıyor.

Rossi, Manchester United'ta geçirdiği 2 sezonun ardında önce Newcastle United'a kiralık olarak verilmişti. Bu da o forma ile Carling Cup'ta Portsmouth'a attığı golden sonrası...

Altyapısında yetiştiği Parma'nın formasını giyerken...

Ara transfer dönemini, 4 sezondur kendisine inanan takımıyla nikah tazeleyerek geçiren Rossi, İtalya A Milli Futbol Takımı’nın da parlayan yıldızlardan biri.
15 yaşından bu yana, çeşitli yaş gruplarında milli formayı taşıyan golcü, takımın eski teknik direktörü Marcelo Lippi'’nin de dikkatini çekmiş ve 2008’de A takıma davet almıştı.
İtalyan teknik adam 2009 Konderasyon Kupası sırasında 21 yaşındaki oyuncusundan övgülerle bahsediyordu: "Rossi küçük bir şampiyon, çok tecrübe edindi ve modern bir oyuncu. Hem sol hem de sağ ayağıyla oynayabiliyor. Onu hücum bölgesinin herhangi bir yerinde kullanabilirsiniz, ister ortada ister kanatta; tıpkı Messi'nin Barcelona'da oynadığı gibi."


Davetten sonra Lippi ile istediği gibi forma şansı bulamayan Rossi, Prandelli ile milli takımda da yavaş yavaş istikrar yakalamaya başlamış durumda. Hatta mavilerin patronu, bu 'gence' o kadar güveniyor ki, geçtiğimiz yıl Romanya ile yapılan hazırlık maçında kendisine kaptanlık pazu bandını vermekten çekinmedi.
Belki Villarreal'dan sonra Manchester United’'a geri dönmeyebilir ancak bir talihsizlik yaşamaz da, herhangi bir sakatlık olmazsa sezon sonunda adı transfer için en fazla anılacak isimlerden biri olacak. Rossi ile ilgili birkaç bilgi: Babasının takımı Milan, idolü ise Marco Van Basten... Pek tabii ABD'den de milli forma için teklif aldı ama O, damarlarında taşığı kanın formasını tercih etti. Massachusetts Üniversitesi'ni 'online' olarak dışarıdan bitirmeye çalışmış, ayrıca sörf de yapabiliyor. Rossi'de, Almanya'da doğup büyümüş Türkler gibi karışık hisler taşığını açıkça söylüyor; "ABD'de İtalyan, burada da kendimi Amerikalı gibi hissediyorum" diyor. 2006 - 2007 sezonun bir kısmını Newcastle'da bir kısmını ise Parma'da kiralık olarak geçirmişti. Ayrıca bugün kendisinin doğum günü!



Villarreal kadrosunun neredeyse yarısı Rossi'nin evinde Noel'i kutluyor: Capdevilla, Gonzalo, Santi Cazorla ve Diego Lopez...

3 yorum:

sercan dedi ki...

paylaşım için teşekkürler

creN dedi ki...

keyif alarak okudum teşekkürler

duygu dedi ki...

harika bencede